10.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Yol
İMDb Puanı 8

Yol

Bayram izniyle İmralı Yarı Açık Cezaevi’nden memleketlerine giden mahkumların hikayelerinin anlatıldığı filmde dönemin toplumsal sorunları farklı yaşamlarda ele alınıyor. Film, cezaevinden çıkan Seyit Ali, Mehmet Salih, Mevlüt, Ömer ve Yusuf adlı 5 karakterin hayatlarından kesitler sunmaktadır. Memleketlerine giden mahkumlardan Seyit Ali, Konya’ya gider. Ailesinin yanına vardığında karısı Zine’nin geneleve düştüğünü ve karısının ailesinin, çocuğunu da alıp köyüne götürdüklerini öğrenir Bunun üzerine Seyit Ali, köye doğru yol alır. Aslında karısını çok sevmektedir, ancak töre baskısı aklını kin ve nefretle doldurmuştur.

Mehmet Salih Diyarbakır’a karısının ve çocuklarının yanına gider. Fakat kayın validesi ve kayın pederi oğullarının ölümünden onu sorumlu tutmaktadırlar. Mehmet Salih olan biteni tüm gerçekliğiyle anlatmak, karısını ve çocuklarını görmek üzere kayınpederinin karşısına dikilir. Mevlüt Gaziantep’e nişanlısı Meral’i görmeye gider ancak Meral’in babası evlenmeden vakit geçirmelerine müsaade etmez. Yalnız kalmak istediklerinde de peşlerine aileden birileri takılmaktadır. Bu durum Mevlüt’ü oldukça rahatsız eder.

Ömer, Urfa’ya ailesinin yanına döner. Sınırda kaçakçılık yapan kardeşinin zor durumda olduğunu öğrenir. Çatışmalar ve baskınlar giderek artmaktadır. Köy halkı da bu çatışmaların tam ortasındadır. Bunun yanı sıra Ömer, köye vardığında Gülbahar adında bir kızı görür ve ondan çok etkilenir. Karısını görmek için cezaevinden memleketine giden Yusuf, izin belgesini kaybeder ve olağanüstü hal bölgesinde otobüste yapılan bir arama sonucu askerlerce alıkonulur. Onun için umulmadık izin günleri başlamıştır.

Yılmaz Güney’in cezaevinde bulunduğu dönemde senaryosunu yazdığı ve Şerif Gören tarafından yönetilen “Yol” filmi daha önce “Bayram” adıyla Erden Kıral tarafından çekilmek istenmiştir. Bu fikre başlangıçta sıcak bakan Yılmaz Güney daha sonra, filmi Erden Kıral’dan alarak Şerif Gören’e vermiştir. Filmin çekilen görüntüleri yurtdışına kaçırılmış ve orada kurgulanmıştır. Cannes’da Altın Palmiye ödülünü alan ilk Türk filmi olan “Yol”, ülkemizde uzun yıllar yasaklanmış ve 18 yıl aradan sonra gösterime girmiştir.

Bir film düşünün, yönetmeninden çok senaristiyle anılsın. Bir film düşünün, senaristin zihninde hayat bulan hikâyesi, kendisi hapiste olduğu için tamamen onun istekleri ve direktifleri doğrultusunda çekilsin. Bir film düşünün, ülkesindeki karanlığı tüm çıplaklığıyla yansıttığı için 17 yıl yasaklı kalsın. Cannes’da Altın Palmiye ödülünü alan ilk Türk filmi olan “Yol”, ülkemizde uzun yıllar yasaklanmış ve 18 yıl aradan sonra gösterime girebilmiştir.

Sinemamızda 60’lı yıllarda görmeye başladığımız toplumsal gerçekçi filmlerin 80’li yıllardaki nadide örneklerinden biri olan filmin başarısının sırrı, Yılmaz Güney ve Şerif Gören’in cesareti, anlatıdaki ustalıkları ve eriştikleri olgunlukta yatıyor.
  Tür: Dram
  1. Werner Herzog Filmlerinde Antropolojik Yaklaşımlar ve Yerli İmgeler
      2 hafta Önce   14
    Werner Herzog Filmlerinde Antropolojik Yaklaşımlar ve Yerli İmgeler Werner Herzog, çeşitli coğrafyalarda çektiği filmlerin çekim aşamasında ya da sonrasında kolonyal hafızanın peşini bırakmadığını belirtir. Yönetmenin bu serzenişi çalışmanın temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Herzog amacının evrensel gerçeklerin imgelerini çoğaltmak olduğunu söylese de yarattığı imgeler, bölgesel tarihi tümüyle dışlar mı? Filmlerde, sömürü tarihiyle toplumsal hafıza arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu sorularla oluşturulan temel argüman, Herzog filmlerinin bölgelerin sosyo-politik tarihini dışlamadığı, filmlerin imgeler üzerinden post kolonyal bir eleştiriyi mümkün kıldığıdır. Çalışmada, Alman kolonyal tarihindeki kolonyal fantezilerin toplumsal koşullarla olan ilişkisini açığa çıkarmak için “soylu vahşi” (noble savage) ve“German Indianthusiasm” kavramları kuramsal çerçeveye dâhil edilmiştir.
    Wong Kar-Wai: Adı Konmamış Bir Aşk Üçlemesi
      3 ay Önce   60
    Wong Kar-Wai: Adı Konmamış Bir Aşk Üçlemesi Yıllarca telefon melodim olan Yumeji’s Theme’i her duyduğumda ağır ağır, bastığım her adımı hissederek, elimin dokunduğu her yerde iz bıraktığımı fark ettirecek lirik bir yavaşlıkta hareket etmeme; küçükken en sevdiğim şarkının California Dreaming olduğunu ergenliğimde hatırlatarak bugünüme yepyeni anlamlarla taşımama ve tüm bunların ötesinde söylenememiş sözlerin, yarım kalmış dokunuşların, yitik geçmişin, yalnızlığın ağırlığını daha iyi görüp kucaklamama vesile olan Wong Kar-Wai kim bilir başkalarına nasıl dokunmuştur ve daha da dokunacaktır.
    20. Yüzyıla Ağıt: Angelopoulos’un Sineması
      9 ay Önce   108
    20. Yüzyıla Ağıt: Angelopoulos’un Sineması 24 Ocak 2012’de aramızdan ayrılan Yunanistanlı usta yönetmen Theo Angelopoulos 1935 yılında Atina’da doğmuştur. Önce hukuk alanında eğitim görmeye başlamış fakat daha sonra Fransa’ya giderek sinema eğitimini tamamlamıştır. 1964’de ülkesine döndüğünde “Democratic Change”de sinema eleştirmenliği yapmıştır. Ölümüyle yarım kalan Yüzyıl Üçlemesi’nin son filmi gibi, ilk film denemesi de yarım kalır Angelopoulos’un. 1968’de kısa metrajlı filmi Broadcast – Ekpombi’yi çeken yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi ise 1970 tarihli Tatbikat – Anaparastasi olur.
    Hirokazu Kore-eda Sineması: Ailenin ve Koşulsuz Sevginin İyileştirici Gücü
      10 ay Önce   117
    Hirokazu Kore-eda Sineması: Ailenin ve Koşulsuz Sevginin İyileştirici Gücü Bu yıl 75.si düzenlenen Cannes Film Festivali’nde, Kore ve Japonya’nın son yıllarda dünya sinemasında daha da çok konuşulmasını sağlayan iki efsane yönetmeninin filmleri çok konuşuldu: Park Chan Wook ve Hirokazu Koreeda. Park Chan Wook’un yönettiği Decision to Leave (Ayrılık Kararı) ile “En İyi Yönetmen” ödülüne sahip olurken, Hirokazu Koreeda imzalı Broker da Kore’nin sevilen usta oyuncusu Song Kang Ho’ya “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü getirdi. Bu yazımızda, yılın filmlerinden Broker’ı izlemeden önce Koreeda sinemasını tanımak isteyenler için detaylı bir rehber hazırlamak istedik.
    Kırılgan Gerçeklik: Blow-Up Filminde Göstergeler ve Gerçeklik Bağı
      11 ay Önce   128
    Kırılgan Gerçeklik: Blow-Up Filminde Göstergeler ve Gerçeklik Bağı I. Giriş İnsanoğlu karşılaştığı şifre ya da kodları çözerek yaşadığı gerçekliğe dair bir anlam oluşturabilir. Güngör (2011: 179), yaşama ait tüm gerçekliğin bu kodların bünyesinde yer aldığına vurgu yapar. Bu anlayış, kodlar ve anlamlarının insanlar için ne kadar önemli olduğunu göstermesi yönünden varoluşçuluğu destekler. Varoluşçuluğa göre yaşam, insanın başlangıçta hiç bilmediği; neden bu dünyada olduğunu anlamlandıramadığı bir ortamda kendisini bulmasıdır; fakat buna rağmen insanlar her zaman bir anlam bulma ve gerçeğe ulaşma arzusuyla donatılmıştır (Savaş, 2003: 33).
Yorum Alanı

4 + 3 =