10.0
Toplamda 1 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Pay Day
İMDb Puanı 7.6

Pay Day

-

Maaş Günü

Charlie inşaatlarda çalışan bir işçidir. Kazandığı az miktarda parayı da barlarda arkadaşlarıyla içerek harcamaktadır. İri yarı karısından bir hayli korkan Charlie, çoğu zaman paranın çoğunu ona vermek zorunda kalır. Yine işe geç kaldığı bir gün ustabaşının güzel kızı Edna'yı görür ve ondan hoşlanır ama ona fazla yaklaşma fırsatı bulamadığından bir şey yapamaz. İş çıkışı maaşını alır ve eve gitmek için yola çıkar. Karısı onun parayı harcamasından korktuğu için iş yerine onu almaya gelmiştir. Charlie'nin bir kadına hayran hayran baktığını görünce iyice sinirlenir ve Charlie'nin maaşını alıp gider. Charlie gece yarısına kadar arkadaşlarıyla içip sarhoş olur. Eve giderken yanlışlıkla birbirlerinin paltolarını giyerler. Charlie son tramvayı yakalayıp eve gider. Karısı elindeki merdane ile uyuyakalmıştır. Dayak yememek için sessizce soyunup yatağa girmeye çalışır. Hatta sessiz olabilmek için gıcırdayan ayakkabılarına makine yağı sürer. Fakat tam o soyunurken saat çalar ve karısı öfkeli bir şekilde uyanır. Charlie ondan çok korktuğu için tam o sırada yataktan kalkmış ve işe gitmek için giyiniyormuş numarasıyla, az önce çıkardığı kıyafetleri yeniden giyinmeye başlar. Daha sonra işe gidiyormuş gibi sokak kapısını açıp kapatır. Amacı gizlice banyoya gidip küvetin içinde uyumaktır. İçi çamaşır dolu küvetin içine uykuya dalma hayaliyle atlar fakat suya gömülür; çünkü küvet kirli suyla doludur. O sırada karısı gelir ve onu evden kovar.
  Tür: Kısa Film , Komedi
  1. Werner Herzog Filmlerinde Antropolojik Yaklaşımlar ve Yerli İmgeler
      3 ay Önce   64
    Werner Herzog Filmlerinde Antropolojik Yaklaşımlar ve Yerli İmgeler Werner Herzog, çeşitli coğrafyalarda çektiği filmlerin çekim aşamasında ya da sonrasında kolonyal hafızanın peşini bırakmadığını belirtir. Yönetmenin bu serzenişi çalışmanın temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Herzog amacının evrensel gerçeklerin imgelerini çoğaltmak olduğunu söylese de yarattığı imgeler, bölgesel tarihi tümüyle dışlar mı? Filmlerde, sömürü tarihiyle toplumsal hafıza arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu sorularla oluşturulan temel argüman, Herzog filmlerinin bölgelerin sosyo-politik tarihini dışlamadığı, filmlerin imgeler üzerinden post kolonyal bir eleştiriyi mümkün kıldığıdır. Çalışmada, Alman kolonyal tarihindeki kolonyal fantezilerin toplumsal koşullarla olan ilişkisini açığa çıkarmak için “soylu vahşi” (noble savage) ve“German Indianthusiasm” kavramları kuramsal çerçeveye dâhil edilmiştir.
    Wong Kar-Wai: Adı Konmamış Bir Aşk Üçlemesi
      5 ay Önce   114
    Wong Kar-Wai: Adı Konmamış Bir Aşk Üçlemesi Yıllarca telefon melodim olan Yumeji’s Theme’i her duyduğumda ağır ağır, bastığım her adımı hissederek, elimin dokunduğu her yerde iz bıraktığımı fark ettirecek lirik bir yavaşlıkta hareket etmeme; küçükken en sevdiğim şarkının California Dreaming olduğunu ergenliğimde hatırlatarak bugünüme yepyeni anlamlarla taşımama ve tüm bunların ötesinde söylenememiş sözlerin, yarım kalmış dokunuşların, yitik geçmişin, yalnızlığın ağırlığını daha iyi görüp kucaklamama vesile olan Wong Kar-Wai kim bilir başkalarına nasıl dokunmuştur ve daha da dokunacaktır.
    20. Yüzyıla Ağıt: Angelopoulos’un Sineması
      11 ay Önce   135
    20. Yüzyıla Ağıt: Angelopoulos’un Sineması 24 Ocak 2012’de aramızdan ayrılan Yunanistanlı usta yönetmen Theo Angelopoulos 1935 yılında Atina’da doğmuştur. Önce hukuk alanında eğitim görmeye başlamış fakat daha sonra Fransa’ya giderek sinema eğitimini tamamlamıştır. 1964’de ülkesine döndüğünde “Democratic Change”de sinema eleştirmenliği yapmıştır. Ölümüyle yarım kalan Yüzyıl Üçlemesi’nin son filmi gibi, ilk film denemesi de yarım kalır Angelopoulos’un. 1968’de kısa metrajlı filmi Broadcast – Ekpombi’yi çeken yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi ise 1970 tarihli Tatbikat – Anaparastasi olur.
    Kırılgan Gerçeklik: Blow-Up Filminde Göstergeler ve Gerçeklik Bağı
      1 sene Önce   167
    Kırılgan Gerçeklik: Blow-Up Filminde Göstergeler ve Gerçeklik Bağı I. Giriş İnsanoğlu karşılaştığı şifre ya da kodları çözerek yaşadığı gerçekliğe dair bir anlam oluşturabilir. Güngör (2011: 179), yaşama ait tüm gerçekliğin bu kodların bünyesinde yer aldığına vurgu yapar. Bu anlayış, kodlar ve anlamlarının insanlar için ne kadar önemli olduğunu göstermesi yönünden varoluşçuluğu destekler. Varoluşçuluğa göre yaşam, insanın başlangıçta hiç bilmediği; neden bu dünyada olduğunu anlamlandıramadığı bir ortamda kendisini bulmasıdır; fakat buna rağmen insanlar her zaman bir anlam bulma ve gerçeğe ulaşma arzusuyla donatılmıştır (Savaş, 2003: 33).
    François Truffaut Sinemasına Nereden başlamalı?
      1 sene Önce   161
    François Truffaut Sinemasına Nereden başlamalı? Sinemayla kurduğumuz ilişki imajlarla olan ilk karşılaşmamızda başlar. Bir izleyici olmadan, sinema kültürüne herhangi bir katkıda bulunamayacağımız aşikârdır. Hâliyle mesleki tüm sıfatlarından önce, sabık bir sinema aşığı ve bir sinefil olan François Truffaut’nun yeri, ait olduğu devasa izleyici grubunun gönlünde apayrıdır. Çünkü Truffaut, şöhretini yönetmenliğine borçlu olsa da, izleyici koltuğundaki yerini oturduğu hiçbir iktidar koltuğuna (yönetmen, senaryo yazarı, festival jürisi vs.) tercih etmemiştir kariyerinin sonuna dek.
Yorum Alanı

76 − = 67