5.0
Toplamda 0 oy verildi.
Adblock Tespit Edildi! Adblock ile bu partı izleyemezsiniz. Lütfen reklam engelleyici eklentinizi devre dışı bırakınız ve sayfayı yenileyiniz!
Apa
İMDb Puanı 7.5

Apa

-

Baba

István Szabó'nun yönettiği Apa (Father), babasının yokluğunu hayal gücünü kullanıp onu idealleştirerek aşmaya çalışan bir çocuğun öyküsünü konu ediniyor. Küçük Tako, 2. Dünya savaşında ölen babasını, rüyalarında kahraman bir direnişçi olarak canlandırır ve onun hakkında uydurduğu öykülerle arkadaşları arasında belirgin bir saygınlık kazanır. 1956 yılında üniversiteye başladığında, düşüncelerinde yücelttiği babasının bir savaş kahramanı değil, iyi, arkadaş canlısı ve sıradan bir insan olduğunu öğrenir ve kendi gücüyle ayakları üzerinde durması gerektiğini fark eder.
  Tür: Dram
  1. Werner Herzog Filmlerinde Antropolojik Yaklaşımlar ve Yerli İmgeler
      1 hafta Önce   11
    Werner Herzog Filmlerinde Antropolojik Yaklaşımlar ve Yerli İmgeler Werner Herzog, çeşitli coğrafyalarda çektiği filmlerin çekim aşamasında ya da sonrasında kolonyal hafızanın peşini bırakmadığını belirtir. Yönetmenin bu serzenişi çalışmanın temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Herzog amacının evrensel gerçeklerin imgelerini çoğaltmak olduğunu söylese de yarattığı imgeler, bölgesel tarihi tümüyle dışlar mı? Filmlerde, sömürü tarihiyle toplumsal hafıza arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu sorularla oluşturulan temel argüman, Herzog filmlerinin bölgelerin sosyo-politik tarihini dışlamadığı, filmlerin imgeler üzerinden post kolonyal bir eleştiriyi mümkün kıldığıdır. Çalışmada, Alman kolonyal tarihindeki kolonyal fantezilerin toplumsal koşullarla olan ilişkisini açığa çıkarmak için “soylu vahşi” (noble savage) ve“German Indianthusiasm” kavramları kuramsal çerçeveye dâhil edilmiştir.
    Wong Kar-Wai: Adı Konmamış Bir Aşk Üçlemesi
      3 ay Önce   58
    Wong Kar-Wai: Adı Konmamış Bir Aşk Üçlemesi Yıllarca telefon melodim olan Yumeji’s Theme’i her duyduğumda ağır ağır, bastığım her adımı hissederek, elimin dokunduğu her yerde iz bıraktığımı fark ettirecek lirik bir yavaşlıkta hareket etmeme; küçükken en sevdiğim şarkının California Dreaming olduğunu ergenliğimde hatırlatarak bugünüme yepyeni anlamlarla taşımama ve tüm bunların ötesinde söylenememiş sözlerin, yarım kalmış dokunuşların, yitik geçmişin, yalnızlığın ağırlığını daha iyi görüp kucaklamama vesile olan Wong Kar-Wai kim bilir başkalarına nasıl dokunmuştur ve daha da dokunacaktır.
    Holy Motors: Ey Seyirci, Uyan!
      8 ay Önce   97
    Holy Motors: Ey Seyirci, Uyan! İşte benim zaviyemden, işte size, bu şehir, şehirler, metropoller ve medeniyet cangılı” diyerek söz alıyor Leos Carax. On bir yıl, bir hikâye anlatıcısının susması için kâfi bir zaman dilimi. On bir yıldan sonra, yeniden ‘anlatmaya’ başladığı noktada, bizatihi kendini malzeme yapmasına şaşırmalı. Yıllardan “muğlak”, uyanan Mösyö Carax’ı görüyoruz en evvelâ, onunla beraber hareket eden, merakını yitirmemiş köpeklerle ve çocuklarla. Kendi etinden bir anahtarla ve uyuyan bir salon dolusu seyircinin arasına kapı açılıyor: Leos’un masalına hoş geldiniz ! Kanımca bu tümcenin tamamı, havsalalarımızda, “Ey seyirci, uyan ve hoş geldin!” şeklinde güncel hâlini almalıdır.
    20. Yüzyıla Ağıt: Angelopoulos’un Sineması
      9 ay Önce   106
    20. Yüzyıla Ağıt: Angelopoulos’un Sineması 24 Ocak 2012’de aramızdan ayrılan Yunanistanlı usta yönetmen Theo Angelopoulos 1935 yılında Atina’da doğmuştur. Önce hukuk alanında eğitim görmeye başlamış fakat daha sonra Fransa’ya giderek sinema eğitimini tamamlamıştır. 1964’de ülkesine döndüğünde “Democratic Change”de sinema eleştirmenliği yapmıştır. Ölümüyle yarım kalan Yüzyıl Üçlemesi’nin son filmi gibi, ilk film denemesi de yarım kalır Angelopoulos’un. 1968’de kısa metrajlı filmi Broadcast – Ekpombi’yi çeken yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi ise 1970 tarihli Tatbikat – Anaparastasi olur.
    Kırılgan Gerçeklik: Blow-Up Filminde Göstergeler ve Gerçeklik Bağı
      10 ay Önce   128
    Kırılgan Gerçeklik: Blow-Up Filminde Göstergeler ve Gerçeklik Bağı I. Giriş İnsanoğlu karşılaştığı şifre ya da kodları çözerek yaşadığı gerçekliğe dair bir anlam oluşturabilir. Güngör (2011: 179), yaşama ait tüm gerçekliğin bu kodların bünyesinde yer aldığına vurgu yapar. Bu anlayış, kodlar ve anlamlarının insanlar için ne kadar önemli olduğunu göstermesi yönünden varoluşçuluğu destekler. Varoluşçuluğa göre yaşam, insanın başlangıçta hiç bilmediği; neden bu dünyada olduğunu anlamlandıramadığı bir ortamda kendisini bulmasıdır; fakat buna rağmen insanlar her zaman bir anlam bulma ve gerçeğe ulaşma arzusuyla donatılmıştır (Savaş, 2003: 33).
Yorum Alanı

7 + 2 =